Mottomuz
MUUTTO
Biraz devrimci bir sözcüktür manifesto, fakat buna gastronomik bir kimlik yüklersek “menüfesto” diyebiliriz. Her mekanın kendini anlattığı ve anlaşıldığı tanımları vardır, her şefin sorumluluklarının olması gibi...
Bu sorumluluklar bir çok zorunluluğu da beraberinde getirir ve gereklidir, yemek nesilden nesile, 10 binlerce yıllık bir kültür taşıyıcısıdır ve çağlar boyu etnik ve de dini hiçbir kimlik gözetmeden bugünlere gelmiştir. Soframızın zenginliği, toprağımızın bereketi ve doğamızın cömertliği, bizlere bırakılmış büyük bir miras. Bizler de bizden sonra ki nesillere bu mirası koruyarak ve büyüterek aktarmalıyız. Bu inançla da hepimize bazı görevler düşüyor.
Bizler de bu görevlerin içinde kendi payımıza “muutto”yu yani göçü aldık. Göç; sadece insanlara mahsus bir şey değildir. Kuşlar ve insanlar gibi bütün canlılar çağlar boyunca dünyanın bir ucundan diğer ucuna göç ederek yaşamışlardır; ve her göç, göçedilen yere yeni bir inanç, yeni bir dil ve yeni bir kültür getirmiştir. Bütün canlıların beslenerek yaşadığı tabiata, en büyük ve kalıcı göçü yemek ve bitkiler oluşturmuştur. Yemeğin göç ettiği her yerde zenginlik, bereket ve kültür olmuştur; bu da büyük sofraların büyük hikayeler barındırdığı gerçeğini göstermiştir.
Biz göç mutfağını konu alarak, bu büyük resmin tamamlayıcılarını görmezden gelmemek istedik, bu büyük kültürün her katmanında, bir birinden güzel ve özel hikayeler yatıyor, bu hikayeler kimi yemeklere isim olmuş ve bu günlere kadar ulaşmıştır, yediğimiz her yemekte ayrı bir insan ve göç hikayesi var, yemek bir çok bilim dalı ile bağlantılı sanatçı bir kültürdür, elinizdeki menü bir çok halkın damağımıza bıraktığı tatlardan oluşmaktadır menünün çok kültürlü olması dolayısıyla büyük bir değerdir, ve bu değerin bizlere ulaşmasını sağlayanların anısının önünde saygıyla minnetle eğiliyoruz.